Kalıcı Link: Pandemi Döneminde Acil Durum Kriz Eylem Planımız Nasıl Olmalı? Hangi Aksiyonları Almalıyız?

Bayramın son günü, haftanın ilk iş gününe geçmeden sizlerle pandemi sürecinde nasıl aksiyon alacağımızla ilgili bir yazı paylaşıyorum. Pandemi başlangıcında çektiğim bilgilendirme videomun ardından bu yazıyı okumanızı tavsiye ederim. Pandeminin etkileri yavaş yavaş daha net ortaya çıkıyor. Peki bu süreçte neler yaptık?

Biz tamamen home office çalışmalara geçtiğimiz için fırsat buldukça sizlere bilgilendirme video ve paylaşımlarında bulundum. Danışanlarımızla zaten henüz pandemi ilan edilmemişken krize özel eylem planları oluşturmuştuk. Bu sayede kriz sürecini doğru yöneterek olumlu etkilenmeyi başardık. Sonuçta krizi fırsata çevirmek bizim elimizde. Pandemi sürecinin başlangıcında ST Endüstri Radyo’da yaptığımız Pandemi Döneminde Neler Yapmalıyız? Danışmanlık Süreçleri ile ilgili yaptığımız yayında da bahsettiğim gibi krizde fırsatçılık yapmamalı fırsatları da kaçırmamalıyız.

Birbirimizden fiziksel olarak uzak geçirdiğimiz bu günü haftanın ilk iş gününe ve eğer hala yapmadıysanız acil eylem planına hazırlık olarak değerlendirmenizi öneririm.

Bir sürü bilgi havada uçuşuyor, herkes yeni normale nasıl pivotlanacağını farklı kanallardan öğrenmeye çalışıyorken Akredite Kobi Danışmanınız  olarak Bakanlıkça tanınan ve senelerce kurumsal firmalarda çalışmanın getirdiği farklı sektör, ülke ve saha tecrübesi olan aynı zamanda zamanın ruhunu yakalayarak Dijatal Dönüşüm üzerine eğitim almış bir danışmandan rafine bir şekilde bilgi elde etmenin daha rahat kullanılabilir, daha somut ve sürdürülebilir öğrenme ve  planlama sağlayabileceğini düşünüyorum.

Öncelikle bu krizden mutlaka ama mutlaka etkileneceğimizi bilmenizi istiyorum. Bazılarımız sektörünün de etkisiyle daha olumlu bazılarımız olumsuz etkilenirken, sektörü iyi gittiği halde şirketi olumsuz etkilenen ya da sektörü çok olumsuz etkilenirken krizi fırsata çevirerek olumlu etkilenen bir şirket olarak başarısını gözler önüne serecek. Peki ama burdaki belirleyici ne olacak? Elbette bu durumda aldığımız aksiyonlar olacak; stratejimizi ve stratejik planımızı  pandemiye uygun şekilde revize etmek ya da acil durum kriz eylem planını oluşturarak hayata geçirmek önceliğimiz olmalı. Burada profesyonel yardım aldıysanız sizi tebrik ediyorum. Henüz almadıysanız vakit kaybetmeden iletişim bilgilerimizden bizlere ulaşabilirsiniz. Hemen bugün başlamak içinse lütfen aşağıdaki adımları izleyin. Stratejik plan ve önemi hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz de bu yayını dinlemenizi tavsiye ederim.

  • Ne derler bilirsiniz ‘data is the new oil’ o zaman en kıymetli hazinemiz datamız yani verilerimiz. Hemen şimdi şirket verilerimizi incelemeye başlamalı, sektörümüze uygun kriterlerde periyotlarla detaylıca analiz etmeliyiz. Aynı zamanda sektörel trendleri takip ederek, sektörümüz ne kadar etkilendiğine bakarak mikro dünyadan makro dünyaya doğru adım adım sınırlarımızı genişleterek açılmalıyız. Burada rutin incelemelerimizin biraz ötesine geçerek hem mevsimsel etkilere hem de kriz döneminin etkilerine göre yorumlamalarımızı yapmalıyız. Pazarımızın büyüklüğünü ölçmemiz gerektiğini de sanırım hatırlatmama bile gerek yok, ancak değişen pazar şartları ve dağıtım alanları sebebiyle hedeflememizi gözden geçirmemiz gerekecektir. Özellikle bu alanda danışmanlık almanızı şiddetle tavsiye ederim. Hem krizin getirdiği stres hem de olası bir işletme körlüğünün önüne geçmenin yanı sıra datayı, pazarı ve kobileri iyi bilen yönetim vasfı olan bir danışmanla çalışmanın şu an için yapacağınız en iyi yatırım olacağı aşikar.
  • Krizin etkilerini belirlediysek eğer şimdi aksiyon planını hazırlamaya geçebiliriz. Öncelikle yeni normale geçiş diyebileceğimiz yeni normale pivotlanmalıyız. Yani artık Dijital Dönüşüme geçmemeli artık Dijital Dönüşümün bir parçası olmalıyız. Bir kaç yıl öncesinde olsaydık, Dijital Dönüşüme geçelim diyebilirdim size, ancak zamanın izafiliğinin en somut göstergesi olan şu günlerde adeta bir kaç ayda 5 yıllık bir dönüşüm yaşandığını ve artık bizlerin, her birimizin Dijital Dönüşümün kendisi olduğumuzu söyleyebilirim. Nasıl ki modern dünyada taş devrindeki gibi yaşamıyorsak, Dijital Çağda da analog bir saat gibi eski tip bir şirket yönetimi ve hizmet sunumuyla var olamayız. Dijitalleşmenin kendisi olmak için neler yapabileceğimizi listelemeliyiz. Linklerini paylaştığım yayınlarımda belirttiğim gibi şu an her zamankinden daha yüksek empatiye ihtiyacımız var. Hiç bir zaman olmadığı kadar yüksek empatiyle hareket etmeliyiz, ister B2B ister B2C kanalda olalım müşterilerimizle ve  tüketicilerimizle en yüksek derece empati kurarak başarıya ulaşabiliriz ancak. Bu işi yapmaya niyet ettiysek ve acil durum planımızı oluşturuyorsak, e bir de dijital dönüşümün bir parçası olduysak, o zaman şimdi trendin online kanallar üzerinden kitlelerimize ulaşmak olduğunu daha siz bana danışmadan paylaşayım. Sıra tanıtım faaliyetlerimize hız kazandırmaya geldi. Geçmiş kriz süreçlerini ve krizden pozitif etkilenerek çıkan firmaların tamamının kriz dönemlerinde tanıtım bütçelerini artırdıklarını biliyor muydunuz? Pandemi günlerinde size ulaşan firmaların hangileriyle bundan sonra da çalışmaya ya da ürünlerini kullanmaya devam edeceğinizi düşünün. Elbette sizi anlayan ve bu zor dönemde size konfor alanınızdan çıkmadan ulaşabilen firmalarla. Daha önceden hiç fark etmediğimiz birçok firmanın da hayatımıza girdiğini de belirtelim. Bunların başarısının sırrı elbette reklam bütçeleri ve etkili reklam stratejileriydi. Bu dönemde doğru danışmanla doğru kanallarda doğru reklamları yaparak bütçe ayıranlar kazandılar. Marketingin önemini bir kez daha ve çok daha derinden anladığımız bir süreçten geçiyoruz.
  • İnovasyon, inovasyon ve inovasyon. Bazen hayatımızın bu kadar hızla değiştiğini fark etmesek de ihtiyaçlarımız çok hızlı değişiyor, ihtiyaçlar bu kadar hızlı değişirken, alışkın olduğumuz firmalar değişen ihtiyaçlarımıza inovatif ürünleriyle yanıt verse onları tercih etmez miyiz? O zaman hadi yenilenen ihiyaçlarımız için inovatif ürünler geliştirelim. Burada ürün kavramını kullandığımda hizmet sektöründekiler de sundukları her bir servisin birer ürün olduğunu unutmasınlar lütfen.
  • İletişim İletişim ve yine iletişim. Nasıl ki ‘data is the new oil’ diyoruz, iletişim trafiğimizden gelen datalar da büyük öneme sahip olacak. İletişimimimizin pürüzsüz, yalın, anlaşılır ve firmamızın her ihtiyaç anında ulaşılabilir olması çok önemli. Home office çalışmanın zirve yaptığı bu günlerde çalışma saatlerimiz de esneklik kazandı ve zamanın farkına varmadan ihtiyacımız olduğu her an herkese ulaşmamız gerekiyor. O zaman iletişim ve servis ağlarımızı genişletip alternatif hizmetler sunmayı da kriz yönetimi planımıza alalım lütfen.
  • Üretim Planlamasına geldi sıra. Hangi ürünlerimizindriving’ yani taşıyıcı, hangi ürünlerimizin ise çeşitlilik sağladığını daha önce analiz etmişsek bu noktada avantajlıyız. Kriz döneminde daha çok ihtiyaç duyulan ürünleri ve eğer ürünlerimiz pazarın yeni trendlerine uymuyorsa yeni ürünleri seçerek, gerekiyorsa Ar-GE ve Inovasyon alanında projelerimizi hazırlayarak ürünlerimizi belirleyip, pazarın büyüklüğü, hedeflerimiz ve üretim kapasitemize göre üretim planlamamızı yapmalıyız. Özellikle Pandemiden dolayı ihtiyaç duyulan ürünlere olan özel teşvikler için danışmanlık almanız ve devlet teşvik ve hibelerinden faydalanarak kaynak ihtiyacınızı etkin yönetmeniz çok önemli. Kriz eylem planımızda da yönetim danışmanlığının temel hedeflerinden olan verimlilik çok önemli.
  • Çok daha detaylı ve titizlikle hazırlanması gerekse de hızlıca bir plan oluşturdunuz artık, şimdi planınıza uygun olarak kaynak planlamanızı yapma vakti geldi. Gündem maddelerine uygun olarak kriz yönetim ekibinizle ve danışmanınızla birlikte planlama için gereken kaynakları belirleyip,  hangi iç kaynakları kullanacağınızı, hangi dış kaynaklara ihtiyacınız olduğunu belirleyip, danışmanınızdan kaynakları efektif kullanım yolları bilgisini aldıktan sonra hibe ve teşviklerin hangilerinden yararlanarak dış kaynak kullanımınızı yöneteceğinizi belirlemeli ve atıl kaynak kaymayacak şekilde üretim planlamanızı yapmalısınız. Tecrübelerimden yola çıkarak şunu belirtmeliyim ki bir çok firmanın atıl kaynağı mevcut, tam kapasite verimli bir üretim yönetimi yok. Atıl kaynakları efektif kullanım yollarını da ayrıca ele alarak verimliliği sağlamak da sürdürülebilir büyüme için elzem.
  • Planınıza kontrol noktaları belirlemeyi unutmayın ve kriz dönemlerinde kontrol dönemlerinin normal periyottan daha sık olması gerektiğini de göz önünde bulundurmayı ihmal etmeyin. Ünlü bir markanın 27 yıl önceki sloganında söylediği gibi  ‘Kontrolsüz güç, güç değildir.’ Kontrol edemediğiniz şeyi yönetemezsiniz, adımlarınızın doğruluğunu ve etkinliğini sık sık ölçün.

Aslında atılacak daha fazla adım var ve daha detaylı incelemek gekiyor her firmayı. Zira en küçük bir detay bile planın size özgü olmasını ve başarılabilir olmasını sağlıyor. Burada genel bir bilgilendirme yapmak istedim. Daha detaylı bilgi almak isterseniz bize iletişim bilgilerimizden ulaşabilirsiniz.

Mevlana’nın “güzel günler sana gelmez sen onlara yürüyeceksin” sözü tam da durumu özetliyor aslında. Unutmayın, her şey bir adımla başlar. Şimdi işletmeniz için o adımı atmanın tam zamanı.

Hepinize verimli bir hafta ve sağlıklı günler dilerim.

Akredite Kobi Danışmanı Banu Türksavaş

X